Cinsel Şiddet Sonrası Psikoterapi Sürecinde Terapistinize Neleri Sorabilirsiniz?
Psikoterapi almak; cinsel şiddetten hayatta kalanların cinsel şiddetin etkilerini yönetmeyi öğrenme ve zorlayıcı düşünce veya duygularla baş etme yollarından biridir. Bununla beraber; psikoterapi cinsel şiddet sonrası iyileşme sürecine yardımcı bir araç olabilir ancak her şeyin ilacı değildir. Terapinin işlevini yerine getirebilmesi için hem cinsel şiddetten hayatta kalan hem de kendine has bir durumda olan bir kişi olarak ihtiyaçlarınızı savunabilmeniz önemlidir.
Eğer cinsel şiddetten hayatta kalmış iseniz ve psikoterapi görüyorsanız terapistinize şunları sorabilirsiniz:
1. Terapistinize hangi tür vakalarla çalışma deneyimi olduğunu sorabilirsiniz.
Cinsel şiddetten hayatta kalmış biri olarak, terapistinizin travmadan hayatta kalanlarla çalışma deneyimi olduğunu ve bulunduğunuz koşulları anlayacağını bilmek size yardımcı olabilir. Geçmiş travmalarından hayatta kalan veya geçmişte zihin sağlığı sorunlarıyla başa çıkmış kişilerle ya da sizin de içinde olduğunuz kültürel bir grupla çalışma deneyimi olan bir terapistle çalışmak da size yardımcı olabilir. Bunları öğrenmek için terapistinize şu soruları sorabilirsiniz:
- “Cinsel saldırı gibi travmalardan hayatta kalanlarla çalışma deneyiminiz var mı?”
- “LGBTİA+ biriyle daha önce çalıştınız mı?”
- “Yeme bozukluğu geçmişim var. Bundan şimdi bahsetmek istemiyorum ancak bu konuya dair çalışma deneyiminiz var mı?”
2. Terapistinize “şimdi konuşmak istemiyorum” diyebilirsiniz.
Henüz konuşmaya hazır olmadığınız bazı cinsel şiddet deneyimleriniz olabilir. Bunları konuşmak istememekte hiçbir sorun yoktur. Çocukken yaşadığınız depresyon veya istismar gibi bahsetmek istemediğiniz başka geçmiş deneyimleriniz de olabilir. Bunda da hiçbir sorun yoktur. Terapistiniz bu konuları konuşmak isterse kendisine: “Aslında şu an bu konudan bahsetmemeyi tercih ederim” diyebilir ve daha sonra konuşma fikrine açıksanız; “Birbirimizi daha iyi tanıdıktan sonra bana bu konularda daha fazla soru sorabilirsiniz” diyebilirsiniz.
3. Terapi seanslarından beklentileriniz konusunda açık olabilirsiniz.
Terapistler kendi alanlarında eğitimli uzmanlar olabilirler ama sizin hakkınızda uzman değiller. Terapiden beklentileriniz ve hedefleriniz konusunda terapistinize dürüst olabilirsiniz. Eğer terapistiniz beklentileriniz ve hedeflerinize uygun davranmazsa ona daha önce belirtmiş olduğunuz hedeflerinizi aşağıdaki ifadelerle hatırlatabilirsiniz:
- “Bu noktada aradığım şey tavsiye almak değil. Şu an için olanlar hakkında konuşabileceğim bir alan olması yeterli.”
- “Depresyonumu yönetebilmek için desteğe ihtiyacım var. Zor zamanları yönetebilmem için somut püf noktaları bulmaya çalışabilir miyiz?”
- “Yaşadıklarımı dile getirmenin bir yolunu bulmak istiyorum ama dürüst olmak gerekirse bu konuda oldukça endişeliyim. Dolayısıyla adım adım gidebilir miyiz?
4. Kendinize dair her şeyi paylaşmak yerine daha azını paylaşabilirsiniz.
Görüşmeye yeni başladığınız bir terapiste güven duymak zaman alabilir. Hayatınızın bazı yönlerini paylaşmak isterken terapistin bunlara nasıl tepki vereceğine dair endişeleriniz olabilir. Mesela cinsel yöneliminizi veya tercihlerinizi, madde kullandığınızı, yasa dışı eylemlerinizi ya da toplumca damgalanmış başka davranışlarınızı paylaşmaktan endişe duyabilirsiniz. Bunlar olağan endişelerdir ancak gizliliğin psikoterapinin en önemli niteliklerinden biri olduğunu ve terapistinize söylediklerinizin muhtemelen gizli kalacağını unutmayın. Sizi ve başkalarını korumak adına bu gizlilik kuralının sadece birkaç istisnası vardır.
Terapistler tarafsız ve yargısız olmak üzere eğitim almış olsalar da yine de kendi düşünceleri ve yargıları olan insanlardır. Eğer kimliğinizin veya eylemlerinizin bazı kısımlarını terapistinizle paylaşma konusunda endişeleriniz varsa her şeyi paylaşmadan önce sadece birazını paylaşabilirsiniz. Kısa bir anekdot paylaştıktan sonra terapistin tepkisini ölçebilir ve paylaşıma nasıl devam etmek istediğinize karar verebilirsiniz.
5. Şikâyet etmek üzerine konuşabilirsiniz.
Cinsel şiddeti polise bildirmek, tamamen hayatta kalana bırakılması gereken bir karardır. Eğer saldırıyı polise bildirmek üzerinde çalışmak istediğiniz bir hedefse buna dair düşüncelerinizi, duygularınızı ve endişelerinizi terapistinize açıklayabilirsiniz. Ancak polise bildirmek gibi bir hedefiniz yoksa bu konuda da terapistinize açık olun. Eğer bir terapist ya da başka herhangi biri sizi bildirmeye zorlamaya kalkarsa bu konuya dair düşüncenizi netleştirmenizde hiçbir sorun yoktur. Kendisine: “Polise bildirmeye hazır olmadığımı daha önce söylemiştim. Umarım bu konudaki düşünceme saygı göstermeye devam edersiniz” diyebilirsiniz.
- 12 Mayıs 2017’de RAINN’de yayınlanan bu yazının Ezgi Epifani tarafından Türkçeleştirilmiş hâlidir.